Bir bireyin yaşamını değiştiren kararlar, çoğu zaman sadece fiziksel değişiklikler değil, aynı zamanda psikolojik dönüşümler de içerir. 126 kiloyken hayatına başlayan Serdar, iki yıl içerisinde 40 kilo vererek 86 kiloya düştü. Arkadaşları ve çevresi tarafından ‘Mide küçültme ameliyatı mı oldun?’ sorularıyla sıkça karşılaşan Serdar, aslında bu başarının ardında yatan detayları ve yaşadığı zorlukları paylaşıyor. İşte Serdar’ın bu zorlu yolculuğunun ardındaki hikaye.
Serdar, obezite ile mücadele sürecine girmeden önce uzun bir süre sağlıksız yaşam tarzı benimsemişti. Fast food beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve stres, onun kilo almasına neden olmuştu. Ancak, bir gün aynada gördüğü yansıma, onu değiştirme kararı almaya itti. “Artık bu şekilde yaşayamayacağımı anladım. Sağlıklı, mutlu ve toplumla bütünleşmiş bir birey olmak istiyordum,” diyor Serdar. Bu yeni hedef doğrultusunda, öncelikle beslenme düzenini değiştirmeye karar verdi.
Öncelikle, abur cubur ve gazlı içecekleri menüsünden çıkardı. Yerine sebze ve meyve ağırlıklı bir diyet benimsedi. Ayrıca düzenli olarak spor yapmaya başlaması, Serdar’ın motivasyonunu artıran bir etken oldu. “Başta zorlandı ama zamanla alıştım. Her gün spor yapmak, hem fiziksel hem de ruhsal sağlığıma büyük katkı sağladı,” diyor. Serdar, yoga ve yürüyüş gibi hafif egzersizlerle başladığı bu yolculukta, zamanla kondisyonunu artırarak ağırlık kaldırmaya da yöneldi.
Kilo verme yolculuğunda sadece fiziksel değişim yeterli olmuyor. Psikolojik destek de büyük bir önem taşıyor. Bu süreçte, destek gruplarına katılmanın ve bir diyetisyenle çalışmanın kendisine çok yardımcı olduğunu belirtiyor. “Diğer insanlarla tecrübelerimizi paylaşmak, kendimi yalnız hissetmememi sağladı. Bu yolculukta yalnız olmadığımı bilmek, motivasyonumu artırdı,” diyor Serdar.
Ayrıca bir diyetisyen ile yaptığı iş birliği, doğru beslenme alışkanlıklarını öğrenmesine yardımcı oldu. İlk başta, sağlıklı beslenmenin zorluklarıyla baş etmek zor olsa da, zaman içerisinde bu yeni yaşam tarzının ona kattığı değeri fark etti. “Sağlıklı gıda seçeneklerini keşfetmek, yemek yapmak benim için bir zevk haline dönüştü. Öğrenmek ve yeni tarifler denemek çok keyifli hale geldi,” diyor.
Serdar, çevresinin değişim sürecine olan tepkileriyle de ilgileniyor. İlk başlarda, arkadaşları ve ailesi onun bu hayat değişikliğine karşı şüpheci bir yaklaşım sergiliyorlardı. Ancak, zamanla tüm bu çaba ve disiplinin meyvelerini verme süreci başladığında, bu tavır değişti. “Önceleri, ‘Mide küçültme ameliyatı mı oldun?’ diyenler şimdi bana ilham kaynağı olduğumu söylüyorlar. Bu benim için en büyük motivasyon kaynağı,” diyerek hislerini aktarıyor.
Son olarak, bu yolculuğun sadece dış görünüşü değil, içsel huzuru da sağladığını vurgulayan Serdar, “Artık kendimle barışık ve mutluyum, özgüvenim arttı. Kendime daha fazla değer vermeye başladım” diyor. Serdar, bu süreçte yaşadığı değişimlerin ve kişisel gelişimin birçok insana ilham vereceğine inanıyor. Bu yolculuğun sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesinin yanı sıra, yaşam kalitesini artırdığını da ekleyerek, sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmenin önemine vurgu yapıyor.
Serdar’ın hikayesi, kilo verme sürecinin sadece fiziksel değişim değil, aynı zamanda bir kişisel dönüşüm süreci olduğunun canlı bir örneği. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının herkese uygun olacağını hatırlatan bu hikaye, birçok insanın ilham alabileceği bir yolculuğun kapılarını aralıyor.