Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son yaptığı açıklamalarda küresel siyasetin önemli figürlerini Türkiye'de ağırlamak istediğini duyurdu. Amacı, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelenski ve eski ABD Başkanı Donald Trump'ı İstanbul'da buluşturmak. Bu adım, Türkiye’nin uluslararası diplomasi arenasındaki rolünü güçlendirmek ve barış sürecine katkıda bulunmak amacı taşıyor. Ancak böyle iddialı bir organizasyonun, beraberinde getireceği zorluklar ve fırsatlar da dikkat çekiyor.
Erdoğan'ın bu açıklaması, Türkiye'nin bölgesel ve küresel barışa dair sürdürdüğü aktif diplomasi politikasının bir parçası olarak değerlendiriliyor. Türkiye, son yıllarda gözlemci rolü üstlenerek, çeşitli krizlerde arabulucu olarak ön plana çıkmış durumda. Özellikle Rusya-Ukrayna savaşı ve ABD-Türkiye ilişkilerindeki gerginlikler, Erdoğan'ın bu tür girişimlere dair kararlılığını pekiştirdiği bir zemin oluşturuyor. Eski ABD Başkanı Trump ile olan olası bir görüşmenin ise FETÖ ve Suriye meseleleri gibi kritik konuları gündeme getirme ihtimalinin yüksek olduğu düşünülüyor. Bu durum, uluslararası politikalar üzerinde Türkiye'nin etkisini artıracak bir hamle olarak görülebilir.
Elbette, bu tür bir toplantının gerçekleşebilmesi için bir dizi diplomatik çabanın ortaya konması gerekiyor. Putin ve Zelenski’nin bir araya gelmesi, zaten yüksek tansiyona sahip olan Rusya-Ukrayna ilişkileri açısından oldukça hassas bir durum oluşturuyor. Erdoğan, her iki liderle de düzenli olarak temasta olduğu için, potansiyel olarak bu buluşmanın sağlanması adına bir arabuluculuk rolü üstlenebilir. Öte yandan, bu tür buluşmaların başarısı, sadece Türkiye'nin çabalarıyla sınırlı kalmayıp, dünya genelindeki gelişmelerle de doğrudan bağlantılı olacaktır. Bu nedenle Erdoğan’ın bu konuda ne kadar kararlı olacağı, uluslararası camiada merakla bekleniyor.
Bu adımlar, Türkiye'nin uluslararası alanda daha etkili bir konum elde etmesine olanak tanırken, iç politikada da Erdoğan'a önemli bir avantaj sağlayabilir. Zira dünya genelinde yaşanan siyasi gerilimler, Türkiye'nin barış adına attığı adımların daha çok fark edilmesine ve destek görmesine vesile olabilir. Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderleri İstanbul’da buluşturma hedefi, hem Türkiye’nin diplomatik profilini yükseltme hem de global barışa katkı sağlama açısından büyük bir fırsat sunuyor.