Son günlerde Türkiye’nin Marmara bölgesini etkisi altına alan depremler, vatandaşlarda büyük bir endişe yaratmaya devam ediyor. 2023 yılının sonlarına yaklaşırken meydana gelen bu deprem, bölgedeki sismik aktivitenin ne denli tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Türkiye'nin deprem kuşağında yer aldığı gerçeği ile birlikte, AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) da vatandaşların güvenliğini sağlamak adına önemli açıklamalarda bulunuyor. Bu haberimizde, AFAD'ın yaptığı uyarıları ve bu süreçte vatandaşların alması gereken önlemleri inceleyeceğiz.
Marmara bölgesi, coğrafi konumu gereği sık sık depremlerle karşı karşıya kalmaktadır. Bu nedenle AFAD, vatandaşların deprem bilincini artırmak için çeşitli eğitimler ve kampanyalar düzenlemeye özen gösteriyor. Afet bilinci, bireylerin olası bir doğal afete karşı nasıl hazırlıklı olacağını, hangi önlemleri alması gerektiğini ve afet anında nasıl davranması gerektiğini içeriyor. AFAD, depremin olduğu anlarda ve sonrasında vatandaşların hem fiziksel hem de psikolojik olarak kendilerini nasıl koruyabileceklerini vurguluyor.
AFAD’ın açıklamalarına göre, deprem sırasında sık karşılaşılan hatalar, panik haliyle doğru olmayan kararlar almak veya afet anında bir hazırlığın olmaması. Bireylerin, deprem sonrası için acil durum çantası bulundurmaları, güvenli alanlar belirlemeleri ve aile üyeleriyle birlikte bir acil durum planı oluşturması gerektiği vurgulanıyor. Ayrıca, yerel yönetimlerin de bu süreçte daha etkin bir rol oynaması, acil durum tatbikatlarının düzenlenmesi önem taşıyor. Deprem sonrası yaşanan zorlu süreçler, hem fiziksel hasar hem de psikolojik etkilerle doludur; bu nedenle vatandaşların bu duruma hazırlıklı olmaları büyük bir ön yer tutmaktadır.
AFAD, Marmara’daki depremler sonrası yaptığı duyurularda özellikle şu noktalara dikkat çekiyor: Deprem sırasında evde olan vatandaşların, hemen masa veya sağlam bir mobilyanın altına girmeleri, kapı kenarında durmamaları ve camlardan uzak durmaları gerektiği belirtiliyor. Panik yapmamalarının ve sakin kalmalarının önemi vurgulanıyor. Bunun yanı sıra deprem sonrası evlerde hasar tespitinin hızlı bir şekilde yapılması, gerekirse uzman yardımı alarak durum tespiti yapılması gerektiği de hatırlatılıyor. Hasarlı binalarda bulunmamak, yangın, gaz kaçağı gibi ikincil tehditlere karşı dikkatli olmak son derece kritik.
AFAD, ayrıca deprem sonrası pozitiviteyi artırmak amacıyla, psikolojik destek hizmetlerinin önemine de değiniyor. Depremden etkilenen bireylerin yaşadığı travmaların üstesinden gelebilmesi için profesyonel destek alması öneriliyor. Aile üyeleri ve komşularla kurulan iletişim, aktarılan deneyimler çocukların ve yetişkinlerin bu dönemi atlatmalarına yardımcı olacaktır.
Sonuç olarak, Marmara'daki son depremler, AFAD’ın uyarılarının ve vatandaşların hassasiyet göstermesinin ne denli önemli olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Her birey, olası bir depremde kendi güvenliğini sağlamak adına üzerlerine düşen sorumlulukları yerine getirerek, hem kendisini hem de sevdiklerini koruma altına almalıdır. Bu nedenle, AFAD’ın hazırlamış olduğu bilgilendirme dosyaları ve acil durum tatbikatları, her birey için göz ardı edilmemesi gereken kaynaklar arasında yer almalıdır. Genel olarak, Türkiye’deki deprem bilinci artırılmalı, toplumsal dayanışma güçlendirilmeli ve afetlere karşı önleyici tedbirler alınmalıdır.